- hased
- arapça حسد kıskançlık. hased etmek kıskanmak.
Osmanlı Türkçesi Sözlüğü. 2008.
Osmanlı Türkçesi Sözlüğü. 2008.
HASED — Başkasının iyi hallerini veya zenginliğini istemeyip, kendisinin o hallere veya zenginliğe kavuşmasını istemek. Çekememezlik. Kıskançlık. Kıskanmak.(Hasedin çaresi: Hâsid adam, hased ettiği şeylerin âkıbetini düşünsün. Tâ anlasın ki, rakibinde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hased — (A.) [ ﺪﺴﺣ ] kıskançlık. ♦ hased etmek kıskanmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HAŞED — İnsan topluluğu, cemaat … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHKUD — Hased edilen, hased olunan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHASEDE — (Hased. den) Birbirini çekememe, hased etme, kıskanma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
güni — hased, kıskanc … Çağatay Osmanlı Sözlük
ENİT — Hased etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HUSSAD — Hased edenler. Kıskananlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÂSİD — Hased eden, kıskanan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KETİFE — Hased. * Kapıya çakılan yassı büyük demir kilit … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ME'NUT — Hased olunmuş kişi, mahsud … Yeni Lügat Türkçe Sözlük